18 Haziran 2016 Cumartesi

HAARP Projesi Nedir? HAARP Teknolojisi ile Neler Yapılabilir?

Geniş çaplı bir komplo teorisi üretmek istiyorsanız ilk başvuracağınız adres kesinlikle HAARP teknolojisi olabilir. Bunca zamandır ortaya atılan iddialar ve görüşler ile kamuoyunda ciddi bir algı yaratılmıştır. Peki bunun aslı astarı var mıdır? Yoksa yine basit bir komplo teorisinden öteye gidilemiyor mu? Gelin hep beraber derlediğim bu yazı ile HAARP projesini gözden geçirelim...

HAARP Tam Olarak Nedir?

Temel bilgi olarak önce kelimenin açılımını ve sonra Türkçe anlamını paylaşalım: HAARP High Frequency Active Auroral Research Program olarak açıklanmış olup, Türkçesi Yüksek Frekanslı Etkin Güneşsel Araştırma Program olarak çevrilmiştir. Yani işin özünde bir araştırma teknolojisi bulunmaktadır. Komplo teorisi üretebilmemiz için bu araştırma programının, yani HAARP'ın neleri başarabildiğini bilmemiz gerekir.

Alaska'da bulunan HAARP tesisine bir göz atalım. Bu tesiste kayıtlı bilgilere göre tam olarak 180 tane anten bulunuyor. Ve bu antenler sayesinde iyonosfere -atmosferin elektromanyetik dalgaları yansıtacak miktarda iyon'ların ve serbest elektronların bulunduğu 70 km ile 500 km lik kısmı- 3.5 megavat (simgesi MV olan, bir milyon vat değerindeki elektrik güç birimi) gücünde ve 10 MegaHertz (Hertz ; saniye başına düşen devir sayısını ifade eder) boyundaki dalgalar gönderilebilir.

HAARP ve Doğal Afet İlişkisi

Ölçeği küçülterek konuya bakarsak, Türk televizyon tarihindeki tartışma ve araştırma programlarının çoğunda İlluminati kartlarının aslında önceden planlanmış gelecek senaryoları olduğu konusunu kusturana kadar gözümüze soktuklarını biliyorsunuzdur. Bir milletin uyanması için bu programların şahsen yararlı olduğunu düşünenlerdenim. Kusturma konusuna gelirsek; toplamda 110 karttan oluşan bu oyunun sadece 3-4 kartının (İkiz kuleler, Pentagon, Tsunami vs) bu denli göze sokulması ve bunların zaten geçmişi yansıtan komplolar olması bence bir hayli rahatsız edicidir ve konuyu komik bir hale getirmektedir. Oysa ki geleceğe dair komplolar üretmek üzere incelenebilecek pek çok önemli kart mevcuttur. 

Şimdilik konumuza uygun olması açısından bir kartı sizlerle paylaşmak istiyorum.


Tidal Wave (Deprem Dalgası / Gelgit) isimli bu kartta rakibinize karşı bir doğal afet senaryosu ile zarar verebileceğiniz söylenmektedir. Peki ama gerçek hayatta böyle bir saldırıyı nasıl tasarlayabilirsiniz ki? İşte komplo teorisyenlerini HAARP konusunda cezbeden nokta da burada devreye giriyor. Mevcut HAARP teknolojisi ile zaten böyle bir saldırıyı rahatlıkla yapabilecekleri söyleniyor. Yani tsunaminin vurmasını istediğiniz sahilin açığında bir depremi tetikleyip dev dalgalar yaratabilirsiniz.

Bu teknolojinin 1999 Gölcük depreminde de kullanıldığını iddia eden yerli yabancı pek çok komplo teorisyeni de bulunmaktadır. Tabii ki burada nasıllar değil nedenler araştırılması daha doğru bir yaklaşım olur. Böyle bir teknolojiye sahip olan bir gücün neyi amaçladığını bilirsek, nedenler de kendiliğinden açıklanmış olur.

İlluminati örgütünün amacı dünya üzerinden Tek bir yönetim sistemi kurmak... tek devlet, tek ulus, tek din...

Ve zafere giden yolda güçlü bir silah...

HAARP ve İklim Değişikliği

Sanırım en sağlam komplo teorilerinden birisi de "İklim Değişikliği" olacaktır. Ancak bunu HAARP ile bağdaştırmadan önce farklı bir bakış açısı yakalamanızı istiyorum. Son yıllarda bilim insanları tarafından geliştirilen tezler neticesinde dünyamız ciddi bir iklim değişikliği ile karşı karşıya... İnsanoğlunun geliştirdiği teknolojiler nedeniyle doğaya verdiğimiz zarara vurgu yapılıyor. Ozon tabakasına verdiğimiz zarar neticesinde güneş ışınlarının gezegenimize daha tehlikeli bir oran ile giriş yaptığı ve bunun sonucunda da kutupların eriyerek dünyanın yeni bir iklim değişikliğine gideceğinden bahsediliyor. Yeni diyorlar çünkü dünyamız tarih boyunca farklı çağlarda düzenli olarak iklim değişikliği ile zaten kendini yenileyip durmuş. Buna örnek olarak da Afrika'daki çöllerin bir zamanlar aslında yeşil bitki örtüsüne sahip olduğunu söylemeleri...


Doğru veya aldatmaca... bir şekilde iklim değişikliği kisvesi altında ciddi bir algı operasyonuna maruz kaldığımız doğrudur. Son yıllardaki büyük depremler, kasırgalar, buzulların erime hızının yükselmesi, volkanik patlamalar, ani hava sıcaklık artışları veya düşüşleri karşısında insanların tepkisizliği veya kanıksama halleri bu operasyonların ne denli başarılı olduğuna dair güçlü bir sinyaldir.

Buradan varmak istediğim sonuç şu; iklim değişikliğinin doğal yollardan veya HAARP gibi doğal olmayan yollardan gerçekleşip gerçekleşmemesinin bir önemi olmadığıdır. Önemli olan şey dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğunun bu değişime zaten zihin olarak hazır durumda olmasıdır. Bu tabii ki komplo değil, bir realitedir. İşin komplo kısmına inersek çıkması bir hayli zor olacaktır. Hatta ciddi bir kitap konusu haline gelebilir... Belki başka bir uzun yazı da bunu da tartışırız.

HAARP ve Nikola Tesla İlişkisi

Sanılanın aksine tabii ki HAARP Nikola Tesla tarafından kurulmamıştır. Ancak fikir babası olarak bu ismi gösterebiliriz. Tesla'nın müthiş teorileri ve çalışmaları sayesinde bugünün HAARP teknolojisi üretilebilmiştir.